Bilgi, Işık ve Karanlık
Ben, okuyarak, araştırarak ve mücadele ederek elde ettiğim bilgiyi saklayanlardan değilim. Çünkü bilirim ki bilgi kolay kazanılmaz; bir kitaptan diğerine, bir satırdan bir gerçeğe yürürken insan nice şüpheyi, nice zorluğu içinde aşar. Bilgi, zahmetin meyvesidir. Onun kıymetini en çok, uğruna emek veren bilir. Böyle zor kazanılmış bir şeyi zihnime hapsetmeyi kendime yakıştıramam. Bilgi paylaşılmak için vardır.
Ama ne zaman kalbimden geçen bir doğruyu söylesem, ne zaman edindiğim bilgiyi sunmaya kalksam, önümde bir duvar örüyorlar. Çünkü bazı insanlar bilgiyi çoğu zaman bir arayış sonunda ulaşılması geren bir ışık değil, bir ticaret malı sayar. Bilgiyi çıkar aracı yapanlar, onu karşılık beklemeden paylaşanı küçültmeye, değersiz göstermeye çalışır. Onlar için bilgi bir kazanç kapısıdır; karşılıksız anlatanı varlıklarına tehdit bilirler.
Oysa doğaya bak. Güneş ışığını bir bedel karşılığı yaymaz. Rüzgar serinliğini çıkar için esirgemez. Kuşlar şarkılarını kâr için söylemez. Doğa karşılıksız verir. Gerçek bilgi de doğa gibidir: paylaşıldıkça büyür, gizlendikçe solar.
Ben yine anlatacağım, yine yazacağım. Çünkü bilginin, insanın insana armağan ettiği bir ışık olduğuna inanıyorum. Okuduğumu, araştırdığımı, anladığımı, gördüğümü anlatmaya devam edeceğim.