5 Temmuz 2025 Cumartesi

Bursa'nın Doğasını Koruma ve Aidiyet: Bir Diyalog Üzerinden Düşünceler



Bursa'nın Doğasını Koruma ve Aidiyet: Bir Diyalog Üzerinden Düşünceler

Bursa’yı anlatan en güçlü unsurlardan biri, kent insanının şehre duyduğu aidiyet duygusudur. Bu aidiyet; doğaya, tarihe ve toplumsal düzene saygıyla beslenir. Belki de bu yüzden Bursa’nın yerli halkı, şehri ve çevresini korumaya dair içten bir sorumluluk duyar. Üstelik bu aidiyet bazen bir selamda, bazen sade bir sohbette kendini ele verir.

Geçtiğimiz günlerde Bursa’nın bir dağ köyünde, yanımızdaki bir şişeye su doldururken böyle bir âna tanık olduk.
Çeşme başında bir aile daha vardı.

İçlerinden biri, samimi bir ses tonuyla eşime sordu:

Bursalı mısın ağabey?

Eşim ''Evet'' deyince gülümsedi. Ailesine de ''Bursalılar,'' diye söyledi.

Sonra etrafı işaret ederek sözlerini sürdürdü:

Bak ağabey, görüyorsun şu ormanın halini? Hep dışarıdan gelenler yapıyor bunları. Bizim Bursa’nın yerlisi yapmaz. Her yer mangal izleri, bira şişeleri… Atıp gidiyorlar.

Bu sözler yalnızca çevreye verilen zarara bir sitem değildi; insanın yüreğinde taşıması gereken duyarlılığı ve sorumluluğu dile getiren bir hatırlatmaydı. Bursalı olmak, doğaya ve toplumsal düzene zarar vermemek, onlara sahip çıkmak demekti.

Bir diğer yandan bu söylem, aidiyet duygusuyla birlikte gelişebilen bir sınır çizme halini de barındırıyordu. İnsanlar ait oldukları topluluğu koruma isteğiyle olumsuzlukların nedenini başkalarına yükler. Böylece kente verilen zarar bizden değil, dışarıdan gelenlerden bilinir. Oysa gerçek bundan daha karmaşıktır. Doğaya zarar vermek ya da onu korumak yalnızca bir gruba ya da bir yere ait olmakla açıklanamaz; bu, insanlığın ortak sınavıdır. Dışarıdan gelenlerin arasında çevreyi kirletenler olabilir; ama bu, herkesi aynı kefeye koymayı haklı çıkarmaz.

Bu sözler, aidiyetin bir duygu olduğu kadar insanın sorumluluğu ve özeniyle derinleştiğini düşündürüyor. Kentine ait olmak, doğaya, çevreye ve birlikte yaşadığı insanlara zarar vermemekle ölçülür. Gerçek aidiyet, insanın yaşadığı yere gösterdiği incelikte, onun doğasına ve düzenine dokunmadan var olabilmesinde gizlidir.

2012’lilerden Gelecek Büyük Ders: Gerçek Büyüme Bilinçle Olur

2012’lilerden Gelecek Büyük Ders: Gerçek Büyüme Bilinçle Olur Kimi insanlar yaş aldıkça hem iç dünyalarında hem de hayata bakışlarında olgun...