Edirne Sarayı (Saray-ı Cedîd-i Âmire)
Tuna Nehri’nin kıyısında, Edirne’nin Sarayiçi bölgesinde yer alan Edirne Sarayı, Osmanlı’nın ilk dönemlerinde inşa edilmiş ve uzun süre padişahların ikametgâhı, devletin yönetim merkezi ve tören alanı olarak kullanılmış görkemli bir saray kompleksidir. Osmanlı'nın ikinci başkenti olan Edirne, İstanbul’un fethinden önce Osmanlı siyasi ve kültürel hayatının kalbiydi; bu saray da o kalbin atış ritmiydi.
Sarayın temelleri I. Murad dönemine kadar uzanır; ancak asıl genişleme ve ihtişamlı hâline kavuşması II. Murad ve özellikle Fatih Sultan Mehmet zamanında gerçekleşmiştir. Fatih, Topkapı Sarayı'nı yaptırmadan önce bu sarayı genişletmiş, buraya kütüphaneler, köşkler, bahçeler ve su kemerleri ekletmiştir. Saray; divan, harem, cami, mutfaklar, hamamlar, ahırlar, av alanları ve köşkler gibi yapılardan oluşan büyük bir kompleksti. Kullanıldığı dönemde, bir şehir büyüklüğünde olduğu ve 300’den fazla odası bulunduğu tahmin edilmektedir.
Ancak sarayın talihi zamanla tersine dönmüştür. 1700’lerden itibaren bakım eksiklikleri, seller ve yangınlar nedeniyle tahrip olmuştur. Balkan Savaşları (1912-1913) sırasında Edirne’nin işgal edilmesiyle birlikte sarayın ayakta kalan bölümleri cephane deposu olarak kullanılmış, bazı yapılar savaş sırasında bilinçli şekilde imha edilmiştir. 19. yüzyılda taşları civar yapılarda kullanılmış; böylece saray neredeyse görünmez hâle gelmiştir.