Arife Çiçekleri: Osmanlı’dan Günümüze Bir Kültürel Süreklilik
Osmanlı toplumunda bayramlar, ibadet vakitleri gibi kıymetli olarak görülür, toplumsal sevinçlerin çocuklar aracılığıyla görünürlük kazandığı anlamlı zaman dilimleri olarak yaşanırdı. O dönemde birçok çocuk, yeni alınan bayramlık kıyafetlerini giymek için bayram sabahını bekleyemez; Arife günü sabahı, rengârenk giysilerini kuşanarak sokaklara çıkardı. Bayramı bir gün önden yaşayan bu neşeli çocuklara halk arasında Arife Çiçeği denilirdi. Bu benzetme, onların sokakları birer çiçek tarlası gibi renklendirmesinden kaynaklanır; coşku, neşe ve zarafet bu tek ifadede birleşirdi.
Zaman ilerledikçe şehirler büyüdü, yaşam biçimleri değişti ve bayram alışkanlıkları da doğal olarak dönüşüm geçirdi. Ancak Arife Çiçekleri geleneği, kimi yerlerde hâlâ yaşamaya devam ediyor. Örneğin Eskişehir’in Çifteler ilçesinde, Kurban Bayramı öncesinde okul düzeyinde düzenlenen bir bayramlaşma etkinliği bu geleneğin güncel bir örneğini sunmaktadır. Bu etkinlikte pek çok öğrenci, bayram için özenle seçilmiş kıyafetleriyle okuluna gelir ve öğretmenleriyle, arkadaşlarıyla bayramlaşır.
Elbette Arife Çiçekleri, aile içinde yaşatılan uygulamalarda da varlığını sürdürür. Çocuğuna Arife günü bayramlık kıyafetini giydiren bir anne-baba; ona hatırlamayı, beklemeyi ve sevinci paylaşmayı da öğretmektedir. Bir çocuğun bayramlık yeni giysisiyle birlikte mahalleye taşıdığı neşe, geçmişin bugüne miras bıraktığı en güzel hediyelerdendir.
Son yıllarda bu gelenek, yerel toplulukların farkındalık etkinlikleri ve sosyal medya üzerinden yürütülen kültürel içeriklerle yeniden görünür hâle gelmeye başlamıştır. Bayram öncesinde yapılan -kimi zaman bir okulun paylaşımı, kimi zaman bir derneğin videosu– yaşanan mutlulukları yeniden hatırlatır.
Arife Çiçekleri geleneği, bugünün çocuklarıyla geçmişin kültürel hafızası arasında anlamlı bir bağ kurar. Onlar, rengârenk elbiseleriyle sokağa çıktıklarında yalnızca bayramı erken karşılamazlar; aynı zamanda bir toplumun sevinçle kurduğu bağları da yeniden inşa ederler.