4 Ağustos 2025 Pazartesi

Kış Sabahları

Kış Sabahları

Mütevazı, emektar bir arabam var. Yıllardır hep aynı marka arabayı kullanıyorum. Ekonomiktir de üstelik, gösterişli değildir ama benim için kıymetlidir. Çünkü o arabayı almak için de epey zorlanmıştım. 

Yalnız bizim emektar ne zaman kış gelse biraz nazlanırdı. Özellikle bazı sabahlar hiç çalışmazdı. Uğraşırdım, didinirdim; ne yöntemler denerdim, ne çareler üretirdim. Denemediğim usul neredeyse kalmazdı. Sabır... Ah, sabır… böyle zamanlarda en çok da sabır gerekli insana.

En kötüsü de nedir biliyor musunuz? Siz arabayla boğuşurken, yanınızdan geçip giden araçlar... İnsanlar size bakar. Arabanızın içinde çocuklarınız vardır; onları ve kendinizi okula götüreceksiniz ama yok araba çalışmıyor, çocuklar mızmızlanır dururlar: "Anne üşüyoruz, ne zaman gideceğiz?" Araba çalışmaz. Ah! Zaman akar, gider ama araba hâlâ suskundur. O anlarda soğuğa karşı bir savaş veriyorsunuzdur, bazen çaresizliğe de yenik düşersiniz. Yanınızdan arabalar geçip giderken, siz kendi halinizde, elleriniz buz kesmiş bir şekilde arabanın çalışması için dua edersiniz. İnsanların bakışlarından utanırsınız. Üşürsünüz. Çocuklar mızmızlanır, hatta ağlar. Sıkılırsınız, yorulursunuz ama en çok da içinizde büyüyen bir sitemle baş başa kalmışsınızdır.

O an yalnızca şunu düşünürsünüz: "Biz sadece okula gitmek istiyoruz... Lütfen, bugün bu araba çalışsın..."

Araba bazen çalışırdı bazen çalışmazdı, otobüse binme ya da taksi tutma alternatifleri de var tabii... Eh işte "N’aparsan yap" der geçer ya hani insanlar kaba bir üslûpla, işte biz de ne gerekiyorsa yapardık.

Bunlar güzel anılar, "ne acılar yaşadım" diye anlatmıyorum. Mücadele etmeyi severim fakat şunu söylemeden de edemeyeceğim: İnsanların birbirine karşı biraz daha nazik, biraz daha anlayışlı olmasını diliyorum. Nezaket, sabır ve anlayış benim için çok önemlidir.

Başka anılarda buluşmak üzere...

Bütün fedakâr annelere selam olsun... 


Not: Liseye giderken bir saat yol yürüdükten sonra otobüse biniyor, bir saat süren otobüs yolculuğundan sonra kırk beş dakika daha yürüyerek okuluma ulaşıyordum. Ama ben bir kez çocuklarıma ''Siz olsanız benim yaşadığım gibi bir hayata sabredemezsiniz demedim.'' Çünkü bunu bilemezsiniz, insanların zorluklar karşısında nasıl bir mücadele vereceği tamamen o kişinin dayanıklılığı ve onun ruhuyla ilgilidir. Yargılamak yerine sevmek gerekiyor ve anlamak...

Emine Işınsu’nun Bukağı Romanında Niyazi Mısrî’nin Yolculuğu

Emine Işınsu’nun Bukağı Romanında Niyazi Mısrî’nin Yolculuğu Emine Işınsu’nun Bukağı adlı romanı, XVII. yüzyıl mutasavvıfı Niyazi Mısrî ’n...