9 Mayıs 2025 Cuma

GÜCÜN GÖLGESİNDE BÜYÜYEN YALAN

 

GÜCÜN GÖLGESİNDE BÜYÜYEN YALAN

Güç, yaşama sonradan iliştirilen cılız bir madalya olmaktan çok, benliğin loş koridorlarında tortu bırakan arzu kıymıkları, korku dürtüleri ve bastırılmış itirafların yavaş yavaş yüzeye süzülen buğusudur. Bu buğu, sırf dışarıyı yönetme hevesi taşımaz; içeriye, bedenden derine, gölgede uyuyan seslere de ulaşır.

Siyaset, bu gizli gelgiti meydan kalabalığına dönüştüren ahşap bir sahnedir. Orada konuşan, kitleler adına söz verdiğini öne sürerken, aslında varlığını koruyan kalın bir kabuk örer. Koruma arzusu büyürken söz değersizleşir, yüz donuklaşır, gülümseme ceset kokusu saklayan çiçek vazosuna döner. Vaat, ihtiyaç künyesi taşımaz; hesap tutanağı taşır. En tehlikeli bakış, geleceği kurmaktan ziyade zincire vurmak isteyen gözde saklıdır.

Güce uzanan patika, iyi niyetten döşenmiş çakıl taşları ile örülmez; insanların omuzlarına yeni bir yük peyderpey biner. Erdem, sırtı kambur eden kurşun nüvesine, dürüstlük ise zaman kaybettiren kum saatine dönüşür. Yolcu, sırt çantasını karanlık bir hanın avlusunda açar: Merhamet, nezaket, adalet birer birer çıkar, yerlerine zimmetli hesap kâğıtları, suskunluk taslakları, geri dönmeyi yasaklayan mühürler girer.

Alkış, hakikati ödüllendirmekten çok, bastırmak için icat edilmiş bir avuç içi gürültüsüdür. Sandık ise tercihi kaydetmekle kalmaz; toplu bir unutmayı da mühürler. Gerçek, yüksek perdeden haykıran dilden sakınıp fırsat kollayan durgun suya çekilir. Biz, duvarları titretirken aslında dağarcığımızda sessizlik biriktiririz. En kalın ve gerçeği görünmez kılan yalan, en geniş suskunluktan doğar.

Koruma içgüdüsü, merhamet tezgâhının ürünü sayılmaz; menfaat atölyesinin dokumasıdır. Adalet, gerektiğinde gösterilir, işi bitince saklanır.

Demokrasi kalıbına dökülen iktidar, nazik bir maske taksa da arzusu derinleşir. Oy pusulasına düşen her işaret, tercih olmaktan çok susma yetki belgesi gibi işlem görür. Gücü devralan, temsil vaadiyle anılır; fakat çoğunlukla yukarıdan baskı marifetiyle hüküm sürer. Şeffaflık sözcüğü parlak bir vitrin camıdır, ilk soruda kırılır.

Göz, parıldayan afişe; kulak, tınlayan slogana; zihin, çabuk tüketilen algıya ödül sunar. Gösteri büyüdükçe gerçek geriye, karanlık bir kulise çekilir. Biz, seyirci koltuğunda otururken üzerine bastığımız zemini bizzat güçlendirir, kendi susuşumuzla gösteriyi alkışlarız.

Güç, kutsalla yan yana geldiğinde; itiraz, yalın bir karşı duruş olmaktan çıkıp suç damgasına dönüşür. Eleştiri, bastırılmakla kalmaz; cezanın kalın sütununa zincirlenir. Sorgu, hak kategorisinden kaydırılıp sapkınlık hanesine yazılır. Böylece yönetim yalnız bir idare aygıtı olmaktan çıkar; tapınma ritminin mihrap taşı olur.

Makam, para ya da övgü güç mantosuna dar gelir; onun iştahı sürekli yeni genişlikler arar. En berrak niyetlerin bile kervanı, bu iştahın ıslak çamurunda gölgelenir

İktidar izlenmeyi arzu etmez. Şeffaflık sözü sahneyi süsler, perde arkasında kapısı sıkı kapalı mahzenlerde başka yazgılar karara bağlanır. Kapı eşiğinde direnç gösteren sesler tek tek kısılır; yalnızlık arttıkça direniş zayıflar, zayıflık büyüdükçe düzen zamkla sağlamlaşır.

Koltuklar el değiştirir, afişler renk tazeler, yüzler yeni maskeler takar; güç ise bir sarmal gibi dönüp aynı özde kalır. Yeniden doğduğu sanılan başlangıçlar, usulca eski sona yaklaşır. Ve biz, değişim zannının mırıltısına kapılıp ilerlerken, hakikatin boynuna dolanan dağınık ip yumağını çözmeden salona uğurlanırız.

Çağrı:

Sahne arkasına bakmaya cesaret eden bir tek göz dahi çıksa, alkışın olağan gürültüsünü azaltır. Gösteri sesini kaybeder, perde yavaşça aralanır. Işık gerçek yüzleri aydınlatır; suskunluk, dinlemekten ziyade gerçeklerin içini yoklamaya, idare edilmekten çok ortak çalışmaya dönüşür. O ân geldiğinde güç, kendine yeni bir gölge aramak zorunda kalır, çünkü boşluklar ve suskunluklar bulduğunda serptiği yalanlar, ışığa tutulduğunda geri çekilmek zorundadır.

Tavsiye

Aşkı hissetmek tek başına yetmiyor; karşı tarafın aşkı idrak etmesiyle tamamlanıyor. O idrak olmayınca aşk, tek kişilik bir yük gibi kalıyor...