Türkiye’de adalet anlayışı tartışıldığında Hz. Ömer’in kişisel dürüstlüğü ve malî konulardaki hassasiyeti sıkça örnek verilir; bu yönüyle Ömer'in adalet anlayışı yaygın bir anlatı hâline gelmiştir. Ancak Hz. Ömer sembolü, Türkiye’nin kendi tarihinde benzer bir adalet anlayışının bulunduğu gerçeğini çoğu zaman geri planda bırakır.
Mustafa Kemal Atatürk de benzer biçimde, kamusal kaynakların kullanımında son derece titiz davranmış; harcamalarını kayda geçirtmiş, devlet imkânlarını kişisel işlerinde kullanmamış, maaşının ve mal varlığının önemli bir bölümünü toplum yararına bırakmıştır. Atatürk’ün adalet anlayışı modern devlet düzenine ait ilkeleri içerirken, aynı zamanda kişisel bir erdem olarak da kendini gösterir. Mali konulardaki dikkatinden günlük hayatındaki tercihlere kadar pek çok unsur, bu yaklaşımın sürekliliğini doğrular.
Bu nedenle adalet üzerine yapılan değerlendirmelerde Hz. Ömer’in örnekliğinin yanı sıra, Atatürk’ün sergilediği tutumun da dile getirilmesi önemlidir; Atatürk'ün yöneticilik anlayışı, adaletin yönetim sürecinde nasıl somutlaştığına dair tarihsel bir örnek sunar.