Mustafa Kutlu’nun Hayat
Güzeldir Kitabına Dair
Mustafa Kutlu’nun Hayat Güzeldir adlı eseri, kısa
hikâyelerden oluşan, hayata dair durup düşündüren, insanın kalbine usulca
dokunan metinler toplamıdır. Hikâyeler, sanki içimizde sessizce yaşayıp da dile
getiremediğimiz duyguların ve özlemlerin söze dökülmüş hâlidir.
Kitabın ilk hikâyesi, iki çocuğun bir simidi paylaşması
üzerine kuruludur. Ama aslında mesele bir simidi ikiye bölmekten çok daha
büyüktür: Paylaşmak, adil olmak ve yaşamın sadece insanlara ait olmadığını
hatırlamak… Çocuklar, simidin fazla kalan kısmını kuşlara verirken, bize de bu
dünyada birlikte yaşamanın inceliğini, merhametin güzelliğini ve küçücük
eylemlerin nasıl büyük anlamlar taşıdığını gösterirler. Bu hikâye, daha ilk
sayfadan itibaren kalbimizi yumuşatır, yüzümüze fark ettirmeden bir tebessüm
bırakır.
Kitapta beni en çok etkileyen hikâyelerden biri, mahalleye
gelen fakir bir kadına yardım eden hacı ağabey ile muhtarın hikâyesi oldu.
Onların davranışları, insan olmanın vakarını taşıyan birer örnektir. Kimseye
gösteriş yapmadan, kimseyi incitmeden, kendi iç dünyalarındaki iyilikle hareket
eden bu karakterler, gerçek birer ahlaki pusula gibidir.
Bir başka öyküde karşımıza çıkan İbrahim ve Ayşe’nin
hikâyesi, şehirde ayakta kalmaya çalışan iki mazlum ruhun birbirini bulmasının
ne kadar kıymetli olduğunu gösteriyor. Onların karşılaşması, bir tesadüften öte
Tanrı’nın ince bir dokunuşu hissini uyandırıyor. Hayatın kalabalığı içinde,
insanın insanla buluşması hâlâ mümkündür düşüncesi insanı mutlu ediyor.
Ve yaşlı bir adamın bakkal dükkânını kapatıp bir köye
yerleşme kararı… Bu kararın arkasında yorgun bir ruhun dinginlik arayışı,
hayattan çekilmeyen ama hayata daha yakından temas etme arzusu vardır.
Ailesinin başta anlam veremediği bu karar, birlikte geçirdikleri bir yaz
mevsimiyle anlam kazanır. O yaz aileye; hayatın asıl güzelliğinin, doğanın
sesinde, birlikte geçirilen sade zamanlarda saklı olduğunu hatırlatır. Belki de
o yaz, herkesin ömrü boyunca özlemini çektiği ama yaşamaya cesaret edemediği
bir huzurun temsilidir.
Kutlu, Hayat Güzel’dir adlı kitabında; ölümün
kaçınılmazlığını, yoksulluğun içindeki onuru, yardımseverliğin iyileştirici
gücünü ve en önemlisi de iyiliğin sıradan hayatların içinde nasıl var
olduğunu gösterir.
Kitabı kapattıktan sonra geriye kalan duygu şudur: Biz bu
dünyada çok kısa bir süreliğine kalıyoruz. Geçiciliğimizin farkına
vardığımızda, geride kalanın sadece bıraktığımız iyilikler olduğunu daha iyi
anlıyoruz. Ne mal ne başarı ne gösteriş ne unvan… Sadece bir simidin paylaşımı,
bir selam, bir çay ikramı, bir kadına uzatılan yardım eli kalıyor geride.
Hayat Güzeldir, bu anlamda bir farkındalık
çağrısıdır. Kalabalıkların içinde yitip gitmeden önce, durup düşünmeye çağırır
bizi.